Aslında her şey, benim evdeki ekstra acı bitter çikolataları benmari usulü eriticem diye tutturmamla başladı. Efendim, bundan birkaç hafta önce, annem yanlışlıkla Eti Karam'ın üretmiş olduğu acılığı azaltılmış bitter çikolatasını almış. Eti'yi severim, iyidir hoştur da, acılığı azaltılmış bitter çikolata fikrini saçma buldum. "Hani bitter acıydı?" sloganı ondan da saçma. Bitter acıdır! Çikolata gurmesi olmasam da, mevzu bahis çikolatayı yer yemez bir acayiplik olduğunu anladım, ve bütün çikolata keyfim yerle bir oldu. Bu noktada Selçuk Yöntem'e katılıyorum çünkü, ben de bitterciyim! Acılığı azaltılmış bitter'i aforoz ettikten sonra, artık gözüm nasıl döndüyse, bu sefer gidip dört paket Eti Karam Yoğun Bitter Lezzeti aldım. Evet, bitter acıdır ama bu seferki benim için bile fazlaydı.
Bitter çikolatalarım bir kenarda dururken, bugün sonunda senenin ilk çileğini yedim. Zaten meyve yiyen bir insan değilim, bir de işin hormon boyutu olunca, mevsiminden önce meyveyi eve sokmamaya gayret ediyoruz. Derken tatlı krizim tuttu, ve bir anda kafamda şimşekler mi çakmadı, ampuller mi yanmadı, neler neler oldu ve ben bitter çikolatalarımı eritip çilekle yemeye karar verdim.
Daha önce de kendi çapımda bir iki tarif vermiştim hatırlarsanız. Bu fondüyü tamamen friistayl yaptım. Şöyle ki, ne fondü setim var, ne de herhangi bir ölçeğim. Fiyakalı bir malzemeler listesi hazırlasam, o da yok. Biraz çileğiniz, bir paket çikolatanız olsun yeter. Bir çaydanlıkta, veya su ısıtıcısında suyunuzu ısıtın. Bir geniş kabınız ya da büyük kaseniz olsun, bir de minik bir kabınız. Ben büyük bir kase ile, küçük bir su bardağı kullandım. Küçük su bardağınızı kasenin içine koyun. Çikolatalarınızı kırın, ve bu küçük bardağın içine koyun. Çikolatalar ne kadar ince olursa, o kadar kolay eriyecektir. Kaynar suyu kaseye boşaltın, ve üzerini kapatın. Kaynar suyun sıcaklığı ile bardaktaki çikolataların eridiğini göreceksiniz. Daha sonra çilekleri, veya arzuya göre başka meyveleri yanında başka bir tabağa dilimleyin. Buradaki olay sadece çikolataların benmari usulü eritilmesi. Bu kadar basit! Fondü seti olmadan, detaylı ölçülere gerek olmadan tatlı krizlerine bu şekilde son verebilirsiniz.
Bir de bitter çikolataları tüketmenin mutluluğu varya, işte o bambaşka. Acı çikolatayı abartmayalım arkadaşlar, her şey kararında güzel.
21 Nisan 2012 Cumartesi
16 Nisan 2012 Pazartesi
Mino'nun Siyah Gülü
Hakkında söylenecek çok şey var aslında, ama kelimeleri nasıl toparlayıp da yazacağım bilmiyorum. Kitabın isminin yerine bir başlık atabilirim diye düşünürken, sonradan fark ettim ki atılabilecek en güzel başlık, kitabın isminin ta kendisi.
Aynı gün içinde birkaç blogda karşıma çıkan bir kitaptı Mino'nun Siyah Gülü, o kadar merak etmiştim ki kitapçıya koşup hemen almayı düşündüm, sonradan İdefix alışverişime dahil oluverdi. Şans bu ya, İdefix'te imzalı olarak da mevcuttu. Kitabı kendin imzalatıp yazarla iki çift laf etmenin tadı ayrı tabi, ama madem internetten alacağım, neden imzalı olanını almıyorum dedim, ve böylece Mino'nun Siyah Gülü sepetime girmiş oldu. İki gün sonra elimdeydi, üçte biri bitmiş bir şekilde.
Kitabın yazarını, yani Hüsnü Arkan'ı görünce başta anlamadım. (İsim hafızam acınası hallerde maalesef) Sonra bir Ezginin Günlüğü sever olarak ayıpladım kendimi. En sevdiğim seslerden biridir Hüsnü Arkan, ama kitaplarından haberim yoktu, evet bu da benim ayıbım.
Kitaptan fazla söz etmeyeceğim, söyleyebileceğim tek şey "Alın, okuyun" olacak. En az Hüsnü Arkan'ın sesi kadar hüzünlü olan bu kitap, hem çok akıcı, hem de bitmesin istiyorsunuz. Bitince üzülüyorsunuz, boğazınızda bir yumru gibi kalıyor. Bir de cd olacak kitabın yanında, bitince onu dinleyin. Mino'nun Siyah Gülü'ne daha güzel bir final olamazdı.
Bu da, tanıtım videosu. İyi haftalar herkese!
10 Nisan 2012 Salı
Doğal Maşa - Magic Leverag
Son zamanlarda fırsat sitelerinin de artmasıyla annemle bu siteleri kurcalamayı adet edindik. Gün içinde birlikte değilsek bile, birbirimizi telefonla arayıp telekonferans sayesinde fırsatları (!) yakalıyoruz. İlgimizi en çok ucuz ayakkabılar çekiyor, ancak bir de Bitenekadar gerçeği var ki, oraya girince kendimizi durduramıyoruz. O kadar farklı kategoride değişik ürün seçenekleri var ki, ve her şey o kadar cazip ki bazen kendimi "100 parça pasta süsleme seti mi alsam, bir gün lazım olur" gibi cümleler kurarken buluyorum. Yine böyle bir anımda, karşımıza öyle bir ürün çıktı ki, ne annem ne de ben hayır diyebildik, ve hemen sepete ekledik.
Ürünün adı Magic Leverag, mucize saç bigudisi diye geçiyor. Annem de ben de saçlarıyla uğraşmayı çok seven insanlar olunca, neden olmasın diyerek denemeye karar verdik. Çocukluğumdan beri bigudilerin hastasıyım, bunda düz saçlarımın da etkisi vardır elbette. Magic Leverag paketinden 8-10 çift bigudi çıkacak, ve bir de kalın çubuk. Başta pek bir çözemedik, daha sonra youtube'daki videoları izleyerek nasıl yapılacağını kavradık. Ürün Türkiye'de henüz çok popüler değil, ancak gördüğüm kadarıyla yayılmaya başladı. Öyle ki, internetten aldıktan birkaç hafta sonra etrafta da görmeye başladım. Zamanında maşa da kullanmış bir insan olarak, saçlarımın kırılmasından şikayetçi olduğum için bu ürünün saçlarınız için çok daha zararsız olduğunu söyleyebilirim. Kullanımı ise şöyle;
Banyodan çıktığınızda hafif nemli ve temiz saçlarınıza şekillendirici sürün. Ben hem jöleyle, hem de köpükle denedim ve en iyi sonucu köpükten aldım. Saçlarınızı tutamlara ayırmanız yararınıza olacaktır. Daha sonra paketten çıkan çubuğun ucuna saçınızı geçirin, üzerine bigudiyi takın ve çubuğu saçınızdan kurtarın. Her tutam için aynı işlemi gerçekleştirin. Eğer bigudilerle uyuyabilirseniz ertesi güne çok güzel sonuçlar alabilirsiniz, ancak vaktiniz yoksa, veya bigudilerle uyumayı sevmiyorsanız bigudilerin üzerinden saç kurutma makinesiyle kurutup 1-2 saat bekleyin, hatta daha da sağlama almak isterseniz sprey sıkabilirsiniz. Sonuca bayılacağınızdan emin olabilirsiniz :)
Daha iyi anlaşılması açısından video da ekliyorum. Bitenekadar başta olmak üzere pek çok alışveriş sitesinde bu ürünü bulmanız mümkün. Saçlarınız uzun ve gürse iki paket almanızı öneririm.
Ürünün adı Magic Leverag, mucize saç bigudisi diye geçiyor. Annem de ben de saçlarıyla uğraşmayı çok seven insanlar olunca, neden olmasın diyerek denemeye karar verdik. Çocukluğumdan beri bigudilerin hastasıyım, bunda düz saçlarımın da etkisi vardır elbette. Magic Leverag paketinden 8-10 çift bigudi çıkacak, ve bir de kalın çubuk. Başta pek bir çözemedik, daha sonra youtube'daki videoları izleyerek nasıl yapılacağını kavradık. Ürün Türkiye'de henüz çok popüler değil, ancak gördüğüm kadarıyla yayılmaya başladı. Öyle ki, internetten aldıktan birkaç hafta sonra etrafta da görmeye başladım. Zamanında maşa da kullanmış bir insan olarak, saçlarımın kırılmasından şikayetçi olduğum için bu ürünün saçlarınız için çok daha zararsız olduğunu söyleyebilirim. Kullanımı ise şöyle;
Banyodan çıktığınızda hafif nemli ve temiz saçlarınıza şekillendirici sürün. Ben hem jöleyle, hem de köpükle denedim ve en iyi sonucu köpükten aldım. Saçlarınızı tutamlara ayırmanız yararınıza olacaktır. Daha sonra paketten çıkan çubuğun ucuna saçınızı geçirin, üzerine bigudiyi takın ve çubuğu saçınızdan kurtarın. Her tutam için aynı işlemi gerçekleştirin. Eğer bigudilerle uyuyabilirseniz ertesi güne çok güzel sonuçlar alabilirsiniz, ancak vaktiniz yoksa, veya bigudilerle uyumayı sevmiyorsanız bigudilerin üzerinden saç kurutma makinesiyle kurutup 1-2 saat bekleyin, hatta daha da sağlama almak isterseniz sprey sıkabilirsiniz. Sonuca bayılacağınızdan emin olabilirsiniz :)
Daha iyi anlaşılması açısından video da ekliyorum. Bitenekadar başta olmak üzere pek çok alışveriş sitesinde bu ürünü bulmanız mümkün. Saçlarınız uzun ve gürse iki paket almanızı öneririm.
8 Nisan 2012 Pazar
Çekiliş Duyurusu
İyi pazarlar herkese! Bugün size bir çekiliş duyurum olacak :)
Çekilişi yapan ben değilim fakat, çok sevdiğim ve müşterisi olma şansına eriştiğim bir blogger. Lili, blogunu taşımasının şerefine bir çekiliş düzenlemiş, kazanan fotoğrafta gördüğünüz bu çok tatlı minyatürün sahibi olacak. Dediğim gibi, daha önce Lili'nin müşterisi olduğum için onun ellerinden çıkmış çok tatlı bir kolyem var, o yüzden kendisinin ürünlerine kefilim, ve elbette ki çekilişi kazanıp bir minyatüre daha sahip olmak isterim :) İlk defa bir çekiliş için burada bir reklam yapıyorum ancak Lili reklamı ve övgüleri hak ettiği için bunu seve seve yapıyorum :) Çekiliş sayfası için böyle buyrun;
http://www.lilimini.com/2012/04/lilinin-cekilisi-giveaway-of-lili.html
23 Nisan'da bu güzel minyatür kimin olacak göreceğiz :)
Çekilişi yapan ben değilim fakat, çok sevdiğim ve müşterisi olma şansına eriştiğim bir blogger. Lili, blogunu taşımasının şerefine bir çekiliş düzenlemiş, kazanan fotoğrafta gördüğünüz bu çok tatlı minyatürün sahibi olacak. Dediğim gibi, daha önce Lili'nin müşterisi olduğum için onun ellerinden çıkmış çok tatlı bir kolyem var, o yüzden kendisinin ürünlerine kefilim, ve elbette ki çekilişi kazanıp bir minyatüre daha sahip olmak isterim :) İlk defa bir çekiliş için burada bir reklam yapıyorum ancak Lili reklamı ve övgüleri hak ettiği için bunu seve seve yapıyorum :) Çekiliş sayfası için böyle buyrun;
http://www.lilimini.com/2012/04/lilinin-cekilisi-giveaway-of-lili.html
23 Nisan'da bu güzel minyatür kimin olacak göreceğiz :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)