Hala burada son yazı olarak yeni yıl yazısının durması ayıp, biliyorum. Bunun için geçerli bir mazeretim yok, şu sıralar her zamankinden çok vaktim var aslında. Ama bu vaktimi yeni yeni şeylerle değerlendiriyorum, başka bir deyişle, biriktiriyorum. O yüzden, şu an buradayım, neler yaptığımı anlatmak için. Bir haber turu şeklinde, sokakkedisi'nden kısa kısa bildiriyorum.
Finallerim ve derslerim yeni yıl itibariyle bitti, özellikle son zamanlarda oldukça sıkılmıştım. İlk işim kitaplara sarılmak oldu. Uzun zamandan beri bu kadar hızlı okuduğumu hatırlamıyorum, tabi bunda Vikitap'ın etkisi büyük. Etrafımda okuyanları gördükçe, daha çok okuyasım geliyor. Aslında Vikitap'la ilgili bir yazı yazmak vardı aklımda, ama görüyorum ki hızla yayılıyor, ve çok kolay bir sistem olmasından dolayı herkesin çözebileceğini düşündüğümden, bunu yapmaktan vazgeçtim. Sitede en sevdiğim şeylerden biri tanıdığım bloggerların neler okuduğunu görmek, okuduklarımı onlarla karşılaştırmak, ve yeni kitaplar keşfetmek. Bir de, "Bir bölüm daha okuyayım bakalım ne kadarı bitmiş olacak kitabın" demekten büyük keyif alıyorum, bu da bitsin, o da bitsin, onu da okumak istiyorum derken, okumak istediklerim listesinden baya bir kitap sildim, bu yüzden çok mutluyum.
Vikitap kullanıcı adım sokakkedisi, takipleşelim dostlar.
Okul bitsin, deli gibi dizi izleyeyim diyordum, ona da sonunda başladım. Gossip Girl'ün boşluğunu bir şekilde doldurmam gerekti, ben de uyarlaması başlamadan önce Revenge'e başlayayım dedim. Entrika nerde ben orda oldum resmen, ama canınız yeni bir dizi istiyorsa, ve henüz gözünüz İntikam'a ilişmediyse -günde 3 kere veren Kanal D varken bunu başarmak güç tabi- Revenge güzel bir alternatif olabilir. Aralara ufak tefek sit-com'lar serpiştirsem de, şimdilik Revenge benim için kalıcı, umarım aynı heyecanla devam eder.
Daha da güzeli, spora başladım! Dizim için yaptığım egzersizleri, ve sadece koşudan ibaret olan spor saatlerimi saymazsak, hiç spor yapmadığım söylenebilir. Bir de üstüne, spora elverişsiz bünyem eklenince, hiçbir zaman spor salonu insanı olamadım. Ama B-fit normal spor salonlarından biraz farklı. Kadınlar için özel bir spor olan B-fit, Türkiye'de 200'ü aşkın zincire sahip. Kendi spor aletleri ve özel egzersizleriyle yarım saat süren seanslardan oluşuyor. Yarım saat başta çok az bir süre olarak görünebilir, ancak spordan uzun süre uzak kalmışsanız, ve bünyeniz spora açsa, yetiyor da artıyor bile! Denemek için ücretsiz bir seansa katılabilir ve ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Zira beni fena yordu, bir o kadar da mutlu etti. Spor sonrası rahatlamanın hissi hiçbir şeyde yok, zayıflamak gibi bir derdim de olmadığı için, forma girmeyi sabırsızlıkla bekliyorum :) Eğer spor salonlarından sıkıldıysanız, yeniliğe ihtiyacınız varsa, ve pratik bir şeyler arıyorsanız, etrafınıza bir bakın, yakınlarda bir B-fit salonu olabilir!
Ve gelelim son favori uygulamama. Shazam'dan haberdar olup da bugüne kadar bana söylemeyen herkese teessüf ediyorum. Bilenler için tekrar, bilmeyenler için yenilik olacak ama söylüyorum; Shazam, adını bilmediğiniz şarkının birkaç saniyesini dinletip adını, söyleyenini, senesini vs. öğrenebileceğiniz, harika bir uygulama. Şu aralar izlediğim filmlerde, dizilerde, ve radyolarda duyduğum şarkıları Shazam'a dinletmekle meşgulüm, eğer Shazam kullanmıyorsanız, mutlaka deneyin derim.
Benden şimdilik bu kadar! Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim.
28 Ocak 2013 Pazartesi
3 Ocak 2013 Perşembe
Benim İçin Yeni Yıl...
Biraz geç olsa da, herkese iyi seneler!
Yeni yıl yazısı yazmak pek adetim olmamakla birlikte, bu sene gördüm ki yeni yıl öncesinde ve sonrasında yeni yıl ve yeni yıl dilekleri hakkında epey yazılıp çizilmiş. Her ne kadar değişimleri sevmesem de, yeni yıl hepimiz için bir nevi taze kan demek. Ve tabi ki ritüeller. Hediyelerden, çam ağaçlarından ve kutlamalardan bahsetmiyorum.
Hemen her sene yeni yıla girmeden yaptığım, ve giderek uzayan minik bir yenilikler listem var. Onları gerçekleştiremezsem, yeni yıla giremeyecekmişim gibi geliyor. Bütün bir yıl süregelen, daima benimle olan alışkanlıklarımı, eşyalarımı yenilemem gerekiyor. İşte size birkaçı;
Ajanda: Kesinlikle ve kesinlikle ajanda olmadan yaşayamıyorum. Müthiş meşgul bir insan oluşumdan, toplantıdan toplantıya koşuşumdan değil elbette. Hafızam ajandasız yaşamama izin vermiyor. Ajandalar konusunda bugüne kadar farklı modeller denemiş olsam da, üst üste ikinci senemde Moleskine alınca anladım ki, farkında olmadan ben de bir Moleskine addict olmuşum. Geçen seneki klasik siyah ajandamdan sonra, bu yıl kırmızı modeli ile pek mutluyuz.
Giller Masa Takvimi: Daha önce de bahsettiğim Giller'in kedili takvimlerinden almayı bu sene de ihmal etmedim. 2013 itibariyle eve gelir gelmez hemen masa takvimlerimin devir teslimini yaptım, Aralık 2012 kedisi yerini Ocak 2013 kedisine bıraktı. Giller sadece masa takvimi ve sadece kedili takvimler/ajandalar yapmıyor, pek çok seçeneği var, tavsiye ederim :)
Lamy Safari: Dolmakalemlerle olan mutlu beraberliğimde, yeni yıla dair beni en çok heyecanlandıran şeylerden biri de Lamy'nin sınırlı sayıda, o yıla özel ürettiği kalemler. Yeni yılın ilk günlerinde elimize geçme imkanı olmasa da, "Acaba bu senenin rengi ne olacak?" bekleyişi çok güzel. Ben bu sene mor bekliyorum, bakalım :)
Milli Piyango Bileti: Yılbaşı çekilişi olmadan, yeni yıl olmaz! Şans oyunlarıyla çok işim olmasa da, her sene mutlaka yılbaşı çekilişi için milli piyango bileti alırım. O biletin numaralarına umut bağlamak, "İkramiye bana çıkarsa şunu şunu yapıcam" diye bol keseden sallamak, 1 Ocak sabahı hiç olmazsa amorti çıkmış diye sevinmek yeni yılın adetindendir, pek çoğumuz için.
Yeni Yıl Kartları: Postcrossing hayatıma girdiğinden beri -iyi ki girmiş- en sevdiğim şeylerden biri de dünyanın pek çok köşesine, tanıdık tanımadık herkese iyi yıl dilekleri yollamak. Özel seçilen yeni yıl kartları, kırmızı&yeşil kalemler, stickerlar ve yeni yıl dilekleriyle son iki senedir yeni yıla giriş benim için çok daha eğlenceli. Size gelen kartları almak da cabası. Kısacası, Postcrossing'de de yeni yıl çok keyifli, çok eğlenceli.
Ve tabi ki yeni yıl, yeni umutlar, yeni beklentiler demek. Herkese istediklerini gerçekleştirebileceği, güzel bir yeni yıl diliyorum :)
Yeni yıl yazısı yazmak pek adetim olmamakla birlikte, bu sene gördüm ki yeni yıl öncesinde ve sonrasında yeni yıl ve yeni yıl dilekleri hakkında epey yazılıp çizilmiş. Her ne kadar değişimleri sevmesem de, yeni yıl hepimiz için bir nevi taze kan demek. Ve tabi ki ritüeller. Hediyelerden, çam ağaçlarından ve kutlamalardan bahsetmiyorum.
Hemen her sene yeni yıla girmeden yaptığım, ve giderek uzayan minik bir yenilikler listem var. Onları gerçekleştiremezsem, yeni yıla giremeyecekmişim gibi geliyor. Bütün bir yıl süregelen, daima benimle olan alışkanlıklarımı, eşyalarımı yenilemem gerekiyor. İşte size birkaçı;
Ajanda: Kesinlikle ve kesinlikle ajanda olmadan yaşayamıyorum. Müthiş meşgul bir insan oluşumdan, toplantıdan toplantıya koşuşumdan değil elbette. Hafızam ajandasız yaşamama izin vermiyor. Ajandalar konusunda bugüne kadar farklı modeller denemiş olsam da, üst üste ikinci senemde Moleskine alınca anladım ki, farkında olmadan ben de bir Moleskine addict olmuşum. Geçen seneki klasik siyah ajandamdan sonra, bu yıl kırmızı modeli ile pek mutluyuz.
kaynak: http://www.moleskine.com/en/
Giller Masa Takvimi: Daha önce de bahsettiğim Giller'in kedili takvimlerinden almayı bu sene de ihmal etmedim. 2013 itibariyle eve gelir gelmez hemen masa takvimlerimin devir teslimini yaptım, Aralık 2012 kedisi yerini Ocak 2013 kedisine bıraktı. Giller sadece masa takvimi ve sadece kedili takvimler/ajandalar yapmıyor, pek çok seçeneği var, tavsiye ederim :)
Lamy Safari: Dolmakalemlerle olan mutlu beraberliğimde, yeni yıla dair beni en çok heyecanlandıran şeylerden biri de Lamy'nin sınırlı sayıda, o yıla özel ürettiği kalemler. Yeni yılın ilk günlerinde elimize geçme imkanı olmasa da, "Acaba bu senenin rengi ne olacak?" bekleyişi çok güzel. Ben bu sene mor bekliyorum, bakalım :)
Milli Piyango Bileti: Yılbaşı çekilişi olmadan, yeni yıl olmaz! Şans oyunlarıyla çok işim olmasa da, her sene mutlaka yılbaşı çekilişi için milli piyango bileti alırım. O biletin numaralarına umut bağlamak, "İkramiye bana çıkarsa şunu şunu yapıcam" diye bol keseden sallamak, 1 Ocak sabahı hiç olmazsa amorti çıkmış diye sevinmek yeni yılın adetindendir, pek çoğumuz için.
Yeni Yıl Kartları: Postcrossing hayatıma girdiğinden beri -iyi ki girmiş- en sevdiğim şeylerden biri de dünyanın pek çok köşesine, tanıdık tanımadık herkese iyi yıl dilekleri yollamak. Özel seçilen yeni yıl kartları, kırmızı&yeşil kalemler, stickerlar ve yeni yıl dilekleriyle son iki senedir yeni yıla giriş benim için çok daha eğlenceli. Size gelen kartları almak da cabası. Kısacası, Postcrossing'de de yeni yıl çok keyifli, çok eğlenceli.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)