son zamanlarda hafızam garip oyunlar oynuyor bana. dün ne yediğimi, ne giydiğimi, kiminle konuştuğumu kesinlikle hatırlamıyorum, geçmişe odaklanmış alzheimer hastaları gibiyim. uykuyla uyanıklık arasında, kendimi birden hacer annemin erik ağacının tepesinde buluyorum -yaş en fazla 5-, sonra pelitköyde klasik pazar akşamı annemleri balıkesire yolcu ediyorum -tabi ki ağlamamak için zor tutarak-, ardından ilkokulumun arka bahçesinde bacak kadar boyuma bakmadan benden 4 yaş büyük kızları tartaklıyorum -evet böyle bi insandım-, sonrasında kendimi babamın eski bürosunda buluyorum, arkadaş çevrem avukatlar, muhasebeciler, sekreterler, çaycılar... hepsi bir anda üstüme geliyorlar, ama nasıl bir hafızadır anlamıyorum, sahilde iyot kokusuna kadar alıyorum, pelitköyde ağustos böceklerinin sesini duyuyorum, hücreme (kaldığım odaya öyle derdim) vuran ayışığını görüyorum, büyükbabamı uyku tutmamış, balkondan içini çekiyor. beni kucaklayıp erik ağacının tepesinden indiriyorlar, o kadar ekşi ki, başka hiçbir tat alamıyorum. girilmesi yasak olan bahçede, seray'ın saçlarını yolmuşum, elimde bir tomar saç. müdüre gidiyoruz. seray ağlıyor. ben içten içe gülüyorum. ordan yine pelitköy, yine pazar gecesi, altınoluktan dönmüşüz, beni bırakıyorlar, balıkesire gidiyorlar. anne, gitmesen? normal çocuklar gibi ben de tatilimi seninle geçirsem?
...
beynim durmuyor. sürekli yenileri ekleniyor. gitmiyorlar. kokular, sesler, yüzler birbirine karışıyor. yerine 2 gün öncekileri silerekten.
geçip gidenn uuuu zamanları uuuuuuu bir yerlerde bulsaaammm diyerek bitiriyorum bu manasız yazıyı. iyi sabahlar.
...
beynim durmuyor. sürekli yenileri ekleniyor. gitmiyorlar. kokular, sesler, yüzler birbirine karışıyor. yerine 2 gün öncekileri silerekten.
geçip gidenn uuuu zamanları uuuuuuu bir yerlerde bulsaaammm diyerek bitiriyorum bu manasız yazıyı. iyi sabahlar.
mirkelam iyidir.
YanıtlaSil