Google Reader'ımı açıp yeni yazıları okudukça, benim de yazasım geliyor. Ama nedense sustum bu aralar, canım hiçbir şey yazmak istemiyor. Böyle durumlarda genelde zorlamam kendimi, çünkü yazma isteği ansızın gelir bana, hiçbir zaman "Akşam da bir şeyler karalayayım bari, iyi gelir" diyemedim. Planlı programlı yazanlardan olamadım. Hep en olmadık zamanlarda yazmak istedim ben; yolculukta aklıma bir şey geldiğinde-ama kağıt kalem olmadığında, uykuya dalmak üzereyken-ve kalkmaya üşenmişken ve hatta unutacağımı bile bile sabah kalktığımda yazarım yea dediğimde... Böyle durumlarda haybeye gidiyor cümlelerim, üstelik üşengeçlik de başıma gelenlerin en kötüsü. Bazen de, öyle bir kıvrandırıyor ki aklımdan geçenler beni, uyutmuyorlar, kalkıyorum bu sefer, yazdıktan sonra da günlerdir uykusuzmuşum gibi, mışıl mışıl uyuyorum, o rahatlıkla. (İtiraf: Yaz Köşesi bunlardan biri) Bir de, genelde gece yarısından sonra yazmaktan hoşlandığım göz önüne alınırsa, bu aralar yazmak benim için çok daha zor, çünkü 3 haftadır devam eden stajım dolayısıyla benden beklenmeyecek kadar düzenli uyku saatlerim var. O yüzdendir ki, liseden beri yatmadığım kadar erken yatıyorum, ve geceleri gelmekte olan yaratıcılığım da benimle beraber uykuya dalmış oluyor.
Dedim ya, böyle vahim durumlarda genelde zorlamam kendimi diye, bu sefer birkaç kez denedim yazmayı. Oturdum blogger'ın başına, kontrol panelim taslaklarla doldu, onlar doldukça ben sildim acımadan. İçinde zorlama yazılmış da olsa not etmeye değer birkaç cümle bulmuştum oysa, ama gözüm öyle döndü ki sildim hepsini. Böyle giderse odada karartmaya gideceğim ki, en azından kendimi daha iyi hissedeyim. Gece insanıyım ben, gündüzleri -özellikle de sabahın erken saatleri- kafam çalışmıyormuş gibi geliyor. Sabahları vapur yolculuğu düşünmek ve gözlemlemek adına iyi gelse de, bu aralar susmaya çok meyilliyim. Şu iki paragraf bile, denemelerimin en başarılısıydı, o derece çaresiz bir durumdayım.
Onun dışında, hayat güzel staj falan gibi klişelere girmeyeceğim, çünkü biraz da bu yüzden tutuyorum kendimi, burayı günceye çevirmemek için. Özetin özeti şudur; Her şey yolunda, birkaç satır karalayamamam dışında. Onun da bir hal çaresine bakacağım. Yazın körfez dışında olmaktan mızmızlanmayacağım tek şehir İstanbul'dan herkese selamlar. İkinci baharımızı yaşıyoruz onunla da.
Bir de buradan yakın, arada tumblr'ımla da oynuyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder