Şile'deki hayatımın bir parçası olan akşamüstü uykularım, beni bu yazıyı yazmaya itti. hayat ne garip. bir zamanlar anasınıfında öğlen uyumadığım için hocaları delirten, (hatta annemi okula çağırmışlardı durum bu kadar ciddiydi, uyumadığım gibi diğerlerini de uyutmuyormuşum) yazları anneannemin öğle uykusu ısrarlarına direnen bir çocuktum. nerden nereye. ama asla kaybetmediğim bir şey var, geceleri oturmayı seviyorum. küçüklüğümden beri. gene o problemli anasınıfı yıllarımda, babamla gece 2lere kadar otururduk, annem pes edip yatardı. o yaşta bir çocuk için fazlasıyla geç tabi, annemin pes etmesiyse tarafımdan kazanılmış ayrı bir başarı. ama şileye gelince, hayatın tadını bu akşamüstü uykularında buldum :) ilk senemde -hazırlıkta özellikle- sabah erken kalkmak zorunda olduğum için sersemliyordum, akşamüstü dersten gelir gelmez yatıyordum, uyandığımdaysa yepyeni bir insan oluyordum :) uykusuz olayım veya olmayayım, yeni uyanmak hep agresif yapar beni. bir de uyandırıldıysam, ayılana kadar benden uzak durulması gerekir. çok ender olmakla birlikte, neşeli uyandığım da olur. baş ağrısı sonrası uykudan uyandıysam mesela. baş ağrısına en güzel çare uykudur, eğer benim gibi ağrı kesicilere alerjik reaksiyonlar veriyorsanız.
konumuza dönelim. bana şu anda bunları yazmayı zorlayan, yine bir akşamüstü uykusu esnasında gördüğüm kabustu. yaklaşık 1 saat önce uyandığımı farz edersek, buna akşamüstü uykusu demek yanlış olur, ancak bu gene normal bir saat, gece 12de yatıp 3 saat sonra kalktığım da oldu. olağan şeyler bunlar. yine de, anlamsız bir saatte olan anlamlı uyku, bana kabus göstermeye yetti. tok karın, ve aşırı sıcak oda, kabus nedeni olabiliyormuş. bu hani baloncuk üflediğiniz oyuncaklar vardır ya, elimde onlardan kocaman bir tane vardı rüyamda. onlardan üflüyordum, her bir baloncukta değişik insan yüzleri görüyordum. görmekten kötü hissedeceğim insanlar. ayrıntıya girmeden, ölenler, eskiler diyeyim. çıldırmış gibi üflüyordum, üfledikçe yenileri... en sonunda delirip suyu döküyorum, bu esnada yatakta da akrobatik hareketler yapmış olacağım ki kolumu acıttım, zaten onun acısına uyandım.
tabi beni sorgulamaya iten şeyler vardı. her zaman kabus görmem ben. gördüğüm zamanlarda da, zaten psikolojim yerlerdedir. şimdi öyle bir şey de yok. "aşırı sıcak oda ve tok karın" çıkarımını yapınca rahatladım :) yine de, seviyorum akşamüstü uykularını.
daha güzel bir temayı hak ediyorsun.
YanıtlaSiluyuma.
Blogger'dan daha iyisini hakediyor aslında. ;)
YanıtlaSilhak etmediklerimizi severiz :)
YanıtlaSil