Çok değil 2 ay önce, Berkant benim bu gereksiz şarapfobime "Eeeehhh yeter be, 5 sene önce bi şaraptan kusmuşsun hala lafını ediyosun" şeklinde isyan ettikten sonra, önümdeki kadehle bir süre bakıştık. O an eski kıvılcımı yakalar gibi olduk, kadehi bitirmek bi yana, ikincisini de içtim. O geceden sonra bikaç kere daha buluştuk, saklayacak değilim. Yine çok başarılı bir performans gösteremesem de, ısınma turlarımız fena gitmedi. Fakat dün, bir şişe Öküzgözü ile yılların acısını çıkardım. Nasıl oldu bilmiyorum, ama 2005 Eylül'ünden sonra ilk defa bir şarap şişesinin dibini gördüm. Kafam çok bozuk değilse, biraz (!) sabit fikirli olmak, ve direk sızmak dışında, çekilir türden bir sarhoşluğum olduğunu söyleyebilirim. Dün gece de, eve gelir gelmez sızmam dışında, şarapla olan buluşmam yine olaysız geçti.
Erkenden sızmam bir yana, günlerdir uykusuzluğa alışmış olan bünyem, sabah 5'te dikti beni ayağa. Başım ağrımakla dönmek arasında ince bir çizgideydi, ama ciddiye almadım, şarabın şanındandır diye. 5 bardak su içmek gibi bir aptallık da yapmadım. Telefonumun giden kutusuna baktım hasar tespit amaçlı, kimseye mesaj atmamışım. Uyandığım yer tuvalet değil yatağımdı, midem de bulanmıyordu. Büyümek böyle bir şey dedim. Ne insanlara mesaj atıyorum artık, ne de kusuyorum. Demek ki, benim için şaraptan kusmak 5 sene öncesinde kalmış.
Geçmişe mazi!
(Evet başından beri gelmek istediğim nokta, vermek istediğim alt metin buydu.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder