Ben, Kendim ve Başarı Grafiğim

Blogger'ın istatistikleri çıktığından beri kafayı yemiş vaziyette onları inceliyorum. Hangi yazım en çok okunmuş, hangi ülkelerden tık almışım, siteye nereden ulaşılmış ve hatta arama motorlarında hangi anahtar kelimeler yazılmış da insanlar kendilerini bu blogda bulmuşlar, onu bile veriyor Blogger. Mayıs'tan beri şöyle bir manzara var karşımızda;

İstatistiklere göre, en çok Facebook ve Google'dan ziyaretçi geliyor. Bu siteleri Twitter, Ekşisözlük ve Bumerang/Hürlist izliyor. Buradan aldığım bilgilerden sonra, düşündüm taşındım ve 2010 da biterken, bir kıyaslama yapayım kendi içimde dedim. Gerçi blog yazmaya 2009 Şubat'ta başladım, o yılın Ocak ayı eksik olacak ama, Şubat ilk ay olduğu için bi heves bolca yazmışım o dönemde, Ocak'ın eksikliğini hissetmeyeceğiz yani.


Gelelim benim verimlilik/üretkenlik analizime;



Aralık bitene kadar kaç tane daha yazı yazarım bilinmez ama, 2009 yılında 44 tane yazı yazmışım. Bu yazıyı da sayarsak, 2010'da 34 girişim var. İçeriklerini sorgulamadan, göz ardı ederek yazıyorum; 2009 Şubat'ta 8 tane yazarken, 2010'da Ocak ve Şubat olmak üzere toplamda 4 tane yazım var. Mart-Nisan-Mayıs aylarında aynı ruh haline sahip olduğumu farz ediyorum, bahar bunalımları bana yaramış, 2010 Mart'ta sadece fazladan bir yazı yazmışım, bu da iyiye işaret. Sırasıyla 4-4-6 yazı yazmışım 2010'un Mart-Nisan Mayıs ayları boyunca, ve genelleyecek olursak, en verimli olduğum ay Mayıs. Artık havalar ısınıyor ve yaz geliyor diye mi seviniyorum bilmem. Haziran'da muhtemelen finallerden sonra kendimi şaşırıp tek kelime etmiyorum, 2009'da 2 yazı yazarken, 2010'da sadece 1 tane yazmışım. Temmuz ayı yaz mevsimi içinde en çok yeni yazı yazdığım ay, 2009'ta yurtdışında olmanın verdiği tebdil-i mekan dolayısıyla 7 yazı yazmışım, 2010'da 3 yazım var. Ağustos ve Eylül de sakin dönemler olmuş benim için, en sevdiğim 2 ayda, ortalama 3 yazı yazmışım. Ekim ayı Temmuz'dan sonra en verimli dönem benim için. Kasım ve Aralık'ta ise nispeten yazıyorum, yaz suskunluğuma son vermişim. Kasım-Aralık ayları da -şimdilik- sabit, bu iki ay boyunca iki senedir 5'er yazı yazmışım.


Sonuç:


Şimdi de, dürüst bir şekilde bunları yazarken aslında ne anlatmak istediğimi, ne mesaj verdiğimi, 2011'den beklentilerimi anlatacağım size. Şaka şaka. Sadece kendi içimde bir kıyaslama yapmak istedim blogger istatistiklerini görünce. Ve eğer blogger kullanıcısıysanız, bilirsiniz ne kadar kilitleyici bir özellik olduğunu. Aslında daha önce bir özeleştiri yapmak istemiştim, ama buna Eylül ayında niyetlenip yarım bırakmışım, yani en verimsiz aylarımdan birinde (bu düşüşü yukarıdaki grafikten de net bir şekilde görebiliriz) Çünkü ben, sonbahar mevsiminde ilkbahar kafası yaşayan bir insanım, başımda kavak yelleri Eylül'de esiyor benim. Bu yüzden de, özeleştiri başka bahara kalıyor, şimdilik bu verilerle idare edelim.