Kendimi resmen ikinci çocuğunu dünyaya getirmiş, ama ilk çocuğuna ihanet etmiş bir anne gibi hissediyorum şu an. Üstelik, tüm tek çocuk olma sendromlarına rağmen, tek mutlu olduğum kısım, tüm ilgiyi tek başıma sahiplenmekken, an itibariyle ikinci bir blog oluşturdum.
Çoğu anne her şeyi ilk çocuğunda tecrübe eder. Benim de 1 yıl içinde zaman zaman istediğimden fazla içimi dökmüşlüğüm oldu. Çabam hep, daha genel şeyler üzerine yazmaktı; onca yıl yazdığım "Bir Genç Kızın Gizli Defteri" formatındaki yazılarımın ardından. (malum, İpek Ongun'la büyümüş bir nesiliz) Kısmen başardım diyebilirim; objektif davranmaya çalışarak yazdığım yazılarım oldu.
Şimdi, ironik bir şekilde, ikinci bir blog oluşturdum, farkında bile değildim oysa bir yenilik istediğimin. O ikinci çocuk kendiliğinden büyümüş içimde, karakteri ise diğer kardeşinden çok daha farklı. Bir kere küçük kardeş sevmiyor uzun cümleleri. Linklerle, fotoğraflarla, doğrudan anlatıyor derdini. O yüzden belki ilerde, o daha sık konuşacak, buna rağmen uzun uzun anlatmayacak. Ama büyüğüne hep saygı duyacak.
Kardeş blog, aramıza hoş geldi. Umarım evimize neşe getirecek.