Geldik mi 13.güne! Bugün huzurlarınızda üç adet itirafta bulunacağım; bakalım neler var.
- Halihazırda, en hoşlanmadığım fakat karşımdakine ayıp olmasın diye söyleyemediğim; dolmakalemlerimin çok kıymetli olması. Haberli veya habersiz kalemim alındığında, bir şey yazdıklarında içim gidiyor, ama söyleyemiyorum! Zira alışkanlığı olmayanlar yazarken dolmakalemi diğer kalemler gibi bastırabilir, bu da kalemin ucunu bozabilir. Her ne kadar Lamy'lerin ucu değişebiliyor olsa da, dolmakalemin kişisel olması gerektiği kanaatindeyim.
- Çizmeden hoşlanmıyorum. Evet, kışın çoğu kadın için vazgeçilmez olan, yağmurdan soğuktan koruyan çizmeleri bir türlü sevemedim, kullanamadım. Kimisini çok rüküş buldum, çoğunu kendime yakıştıramadım. Bu yüzden hiç çizmem yok. Kısa boylu kadınlar, özellikle diz üstü çizmeler giymemeli bence. Buna ben de dahilim.
- Çoğu insanın çok eğlendiği düğünlerde sıkılırım. Misket, oyun havası, kasap havası ve halay hiç beceremediğim şeyler. Biri koluma yapışıp "Aaa vallahi bırakmam" dediği an arkama bakmadan kaçasım gelir. Bir tek -çocukluktan kalma- Harmandalı severim, geriye kalan her şey için, düğünfobiğim.
Kayıtlara geçsin, itirafımdır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder