Haziran ayı bitimiyle, Challenge'ımın sonuna geldik. Üzerimde Challenge'ı bitirmenin haklı gururu var. 30 günlük Haziran ayında 30 yazı her sabah aynı saatte yayına girdi. Kiminiz okudunuz, kiminiz yarısında çıktınız. Sizi bilmem ama, ben çok keyif aldım. Hem benim için pratik oldu, hem de blogun pası silindi.
Sonsöz deyişime de aldırmayın, Challenge'a bir sonsöz yapmak istedim. Bir yere gittiğim yok, uzun uzun yazmasam bile -malum, yaz tribi- takipte olacağım. Okumaktan çok keyif aldığım bloggerlar ve her gün merakla göz gezdirdiğim Blogger İstatistikler'i var.
Peki bana bir iyilik yapar mısınız? Olumlu olumsuz eleştirileri, ve en çok hangi günün yazısını beğendiğinizi yorum olarak bekliyorum. Yazmazsanız da dert değil, zira yine yazacağım. Kafamda yeni fikirler var ve hayata geçirmek için uygun zamanı bekliyorum. Ne de olsa, Show must go on, öyle değil mi?
Temmuz ayında Haziran kadar hareketli olmayabilir, ve biraz sessiz olabilir buralar, ama yine de irtibatta kalalım :) Her şey planlı gitmiyor blogda, bir gece ansızın gelebilirim!
Hadi yazın, keyifle okuyacağım çünkü.
Sevgili Sokak Kedisi, çok hoş bir bir iş başarmışsın, hergün bir post hazırlayıp yazmak çok zevkli olmalı ama aynı zamanda da disiplin isteyen bir şey, benim inanışım biz Türkler de disiplin pek yoktur nedense çocuklarımızı yetiştirirken en çok unuttuğumuz şey bunu öğretmek oluyor tabi öğretmenin en iyi yolu uygulamaktır bu da tavuk yumurta paradoksuna götürüyor bizi:) Senin hissettiğin başarıyı anlayabiliyorum birara bende böyle bir projeye soyunmuştum, bir müddet de başardım:) Tüm yazıların çok samimi, herbir yazı ile kendini çok iyi anlatmış oluyorsun ben hepsini beğendim ve yeni projeni merakla bekliyorum:) sevgiler...
YanıtlaSilSevgili Sinem Ergun ben de güzel yorum için çok teşekkür ediyorum. Yeni yazılar için ben de sabırsızlanıyorum ama biraz daha zamanı var gibi duruyor. Okunduğumu bilmek güzel, görüşmek üzere, sevgiler :)
YanıtlaSil